Şimşek’in enflasyon hedefinin nasıl tutacağı ortaya çıktı: Vay memurun emeklinin haline!

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), yeni yılda enflasyon hesaplama sistematiğinde köklü bir değişikliğe gitti.

Kurum, iki gün önce, Avrupa Komisyonu kararları ve Eurostat standartları gerekçe göstererek Tüketici Fiyat Endeksi’nde (TÜFE) güncelleme yapılacağını duyurmuştu.

Buna göre, Ocak 2026 itibarıyla tüm AB üyesi ülkelerle eş zamanlı olarak TÜFE temel yılı “2025=100” olarak güncellenecek.

“OCAK AYI ENFLASYONU DÜŞÜK GELECEK”

Söz konusu değişikliğe ilişkin eski Hazine Müsteşarı Ekonomis Mahfi Eğilmez şu değerlendirmede bulundu:

“TÜİK, TÜFE’de güncelleme yapıyor. Ağırlıklar ve fiyat derleme yöntemi değişiyor (değişim etkisi.) Öte yandan 2026 Ocak ayında bu yılın yüzde 5’lik Ocak ayı enflasyonu yerine daha düşük bir oran gelecek (baz etkisi.) Bu iki etkiyle Ocak 2026’da 12 aylık enflasyon yüzde 25’e kadar gerileyebilir.”

MANŞET ENFLASYON DEĞİŞMEYECEK

Öte yandan TÜİK, bu değişimin sadece teknik bir güncelleme olduğunu ve geçmiş verileri etkilemeyeceğini savundu. Yapılan açıklamada, “2003=100” baz yılından yeni sisteme geçişte endeks seviyesinin normalize edileceği, ancak aylık ve yıllık değişim oranlarının aynı kalacağı belirtildi.

Kurum yetkilileri, “Manşet enflasyon göstergelerinde herhangi bir değişiklik olmayacak” diyerek, bu hamlenin rakamları düşürmeye yönelik bir manipülasyon olmadığı mesajını vermeye çalıştı.

TÜİK DEĞİŞMEYECEK DEDİ AMA GERÇEKLER BAŞKA

Ancak uzmanlar bu açıklamanın aksini söylüyor.

Ekonomim yazarı Alaattin Aktaş, yeni sistemin en büyük etkisinin kira kaleminde hissedileceğini belirterek şu tespiti yaptı:

“Kiranın bu yılki TÜFE’de yüzde 6,8 olan ağırlığı yeni ağırlıklandırma yönteminden dolayı 2026’da düşecek, bu da enflasyonun daha düşük görünmesi sonucunu doğuracak.”

Aktaş, TÜİK’in bu değişikliği “enflasyonu düşük göstermek” kastıyla yapmadığını savunsa da, sonucun kaçınılmaz olarak buraya çıkacağını vurguladı. Halkın, özellikle de kiracıların bu durumu kabullenmekte zorlanacağını belirten yazar, “Cebinden daha çok para çıktığı halde ‘Sen kiraya daha az para ayırıyorsun’ görüşünü tabii ki kabullenmeyecektir” dedi.

EKLENEN YENİ KALEMLERİN ETKİSİ

Öte yandan değişiklikte dikkat çeken bir diğer önemli değişiklik eklenen yeni kalemler oldu.

Yeni sistemle birlikte endeksin kapsamı da genişliyor. Ana harcama grubu sayısı 13’e çıkarılıyor. Halkın bütçesini zorlayan kalemler yeniden sınıflandırılıyor:

Kişisel Bakım: Sosyal koruma ve çeşitli mal/hizmetler grubundan ayrılarak müstakil bir başlık olacak.

Sigorta ve Finansal Hizmetler: Yeni bir harcama grubu olarak enflasyon hesabına dahil edilecek.

Dijital İçerikler: Ayrı bir kategori olarak sunulacak.

Ayrıca vergi, satış ve üretim istatistikleri kullanılarak kayıt dışı tüketim kalemlerinin de hesaplamaya dahil edilmesi hedefleniyor.

“VERGİSİZ ENFLASYON” GÖSTERGESİ GELİYOR

Dikkat çeken bir diğer yenilik ise “Sabit Vergi Oranları ile TÜFE” göstergesi olacak. İktidarın vergi zamlarının enflasyona etkisini ayrıştırmayı hedefleyen bu yöntemle; KDV ve ÖTV gibi dolaylı vergiler sabit tutulmuş gibi varsayılarak, ürünlerin “saf piyasa fiyatındaki” değişim ölçülecek. Bu adım, “Enflasyon yüksek ama sebebi vergiler” savunmasına zemin hazırlayabilir.

Ekonomi yönetiminin 2026’da yüzde 20 olarak hedeflediği enflasyon da bu yeni hesapla gerçekleşmiş olacak. Halihazırda TÜİK verilerinin “çarşı pazarla uyuşmadığı” eleştirileri mevcutken bu yeni düzenleme ile güvensizlik iyiden iyiye yerleşecek.