Kocaeli İzmit Otogarı’nda kulakları kesilmiş 3–4 aylık bir yavru köpeğin küçük bir kutuya tıkılarak otobüsle Ankara’ya gönderilmek istenmesi, hayvan ticaretinde süren işkencenin en çarpıcı örneklerinden biri olarak ortaya çıktı. İstanbul Hayvan Hakları Komisyonu’nun gönüllü avukatlarının fark ettiği olay, kayıt dışı üretimin ve hayvanlara yönelik sistematik şiddetin terminale kadar taşındığını gösterirken; hayvan hakları savunucuları, “Bu işkenceyi yaratan üretim düzeni devlet kurumlarının ihmaliyle büyüyor” diyerek tepki gösterdi.
KULAKLARI KESİLMİŞ YAVRU KÖPEK KUTUDA BULUNDU
İstanbul Hayvan Hakları Komisyonu’ndan gönüllü avukatlar, otogar peronunda sürekli havlayan bir kutu fark etti. Kutuyu açtıklarında kulakları kesilmiş, 3–4 aylık yavru bir köpeğin içine zorla sıkıştırıldığını gördüler. Köpeğin kulaklarının kesilme şeklinin profesyonel bir müdahale değil, acı çektiren ilkel bir yöntem olduğu ifade edildi.
Bir süre sonra kutunun yanına gelen S.T. adlı kişi, köpeği Ankara’ya “hediye olarak” gönderdiğini iddia etti. Şahsın telefonunda çok sayıda cins köpek fotoğrafı bulunduğu, bu fotoğrafların üretim yapıldığını ve bazı köpeklerin dövüş amaçlı yetiştirildiğini gösterdiği belirtildi. Şikâyetçi avukat İlke Akbaş Çetinkuş, polisi arayacağını söyleyince S.T.’nin sosyal medya hesaplarındaki satış ilanlarını apar topar kaldırmaya başladığını aktardı. Ancak ilanların bir kısmı delil olarak kaydedildi. Çetinkuş, şahsın yasa dışı üretim ve satış yaptığını belgeledi. Olayın ardından avukatlar ve hayvan hakları savunucuları, Bekirpaşa Polis Merkezi Amirliği’ne giderek resmi şikâyet başvurusunda bulundu. Avukat İlke Akbaş Çetinkuş, ifadesinde köpeği kulakları kesilmiş hâlde bulduğunu, üretici olduğu anlaşılan S.T.’den şikâyetçi olduğunu belirtti.
“ÜRETİM SÜRÜYOR, DENETİM YOK”
Hayvan hakları aktivisti İbrahim Kaya, İzmit Otogarı’nda kulakları kesilmiş yavru köpeğin bulunmasının ardından yaptığı açıklamada, olayın ülkedeki kontrolsüz hayvan üretiminin ve devlet kurumlarının sorumluluklarını yerine getirmemesinin bir sonucu olduğunu vurguladı:
“Terminaldeki görüntü insanın içini parçalıyor. Kulakları kesilmiş, üç dört aylık küçücük bir yavruyu kedi kutusuna tıkıp Ankara’ya göndermeye çalışmışlar. Bu işkenceyi yapanların üretici olduğunu tespit ettik. Ülkenin dört bir yanında kayıt dışı üretim sürüyor, devletin ilgili kurumları ise buna göz yumuyor. Bu olayı şikâyet etmek için karakola gidildi ama Doğa Koruma ve Milli Parklar da HAYDİ polisi de ortada yok. Arıyoruz, ulaşılamıyor. Görevlerini yapmayan kurumlar yüzünden bu üreticiler daha da cesaret buluyor. Bu ülkenin doğaya ve hayvana düşman bir yönetim anlayışı olduğu artık saklanamıyor. Bizler yaşamı savunan insanlar olarak üretimi, satışları, kaçak ilanları takip ediyoruz ve bu düzeni durdurmak için mücadele ediyoruz. Asıl mücadele etmemiz gereken zihniyet, hayvanı meta olarak gören ve bu üretim işkencesine göz yuman devlet zihniyetidir.”