BULLS Yatırım Genel Müdürü Barışık: 2026 yılına ilişkin beklentiler iyimser
BULLS Yatırım Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü Murat Barışık, 2025’in küresel ve yurt içi piyasalar açısından kırılmaların sık yaşandığı ve yüksek volatilitenin öne çıktığı bir yıl olduğunu belirtirken, 2026 yılına dair beklentilerinin daha olumlu olduğunu dile getirdi.
Barışık, 2025’i değerlendirirken, yılın ilk yarısında özellikle sert dalgalanmaların yaşandığını söyledi. ABD Başkanı Donald Trump’ın nisan ayında aldığı gümrük vergisi kararlarının küresel piyasalarda ciddi oynaklıklara neden olduğunu vurgulayan Barışık, ABD ve Çin arasındaki ticaret anlaşmazlıklarının küresel ticareti olumsuz etkileyeceği endişelerini artırdığını ifade etti.
Barışık, “Bu süreçte, küresel hisse senedi piyasalarında yüksek volatilite yaşadık. Ancak, yılın ikinci yarısında ABD’nin diğer ülkelerle ticaret anlaşmalarına yönelmesi, Trump’ın Çin ziyareti ve Fed’in faiz indirimi kararları risk iştahını artırdı” şeklinde konuştu.
Bu gelişmelerin etkisiyle küresel borsalarda güçlü bir toparlanma görüldüğünü belirten Barışık, dolar bazında S&P 500’ün yaklaşık yüzde 17, Euro Stoxx 50’nin yüzde 34, Nikkei endeksinin yüzde 27 ve Güney Kore Kospi endeksinin yüzde 70 kazanç sağladığını hatırlattı.
‘ALTIN VE GÜMÜŞTE REKOR SEVİYELER’
Değerli metallerde jeopolitik riskler ve güvenli limana olan talebin arttığını belirten Barışık, Fed’in faiz indirimleri ve büyük merkez bankalarının altın talebinin artmasıyla altın ve gümüş fiyatlarının rekor seviyelere çıktığını ifade etti. Barışık, “Yıl başından bu yana dolar bazında gümüş yaklaşık yüzde 150, altın ise yüzde 65 getiri sağladı” dedi.
‘BORSA İSTANBUL KÜRESEL RALLİYE EŞLİK EDEMEDİ’
Yurtiçi piyasalarına ilişkin değerlendirme yapan Barışık, “Borsa İstanbul, 2025 yılında küresel borsalardaki olumlu performansa ayak uyduramadı. BIST 100 endeksi yıla dolar bazında 2,79 cent seviyesinden başladı ve şu anda 2,63 cent civarında işlem görüyor. Endeks yıl başından bu yana dolar bazında yaklaşık yüzde 6 değer kaybetti, aynı dönemde MSCI Gelişmekte Olan Ülkeler Endeksi ise yüzde 27 arttı. Bunun temel nedenleri arasında; yılın ilk yarısında yurt içinde belirsizlikler, sıkı para politikası, yüksek faiz oranları, şirketlerin finansal durumunun görece zayıf olması ve risksiz getiri araçlarının ilginçliği yer alıyor” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Döviz kurlarına da değinen Barışık, dolar/TL kurunun yıl başından itibaren yüzde 21 artarak 42,9 seviyelerine ulaştığını belirtti ve “2025 yılı, dolar getirisinin enflasyon ve faiz getirilerinin gerisinde kaldığı bir yıl oldu” yorumunu yaptı.
‘2026 TÜRKİYE İÇİN DAHA UMUT VERİCİ OLACAK’
Barışık, 2026 yılına dair beklentilerini paylaşarak, “Türkiye ekonomisi için, 2025’e göre daha olumlu bir tablo öngörüyoruz. Dezenflasyon sürecinin devam edeceğini tahmin ediyoruz. Şu anda yüzde 31,07 olan yıllık enflasyonun 2026 yıl sonunda yüzde 25’e düşebileceğini öngörüyoruz. Ayrıca, mevcut yüzde 38 seviyesindeki politika faizinin 2026 yıl sonunda yüzde 29’a gerileyebileceğini düşünüyoruz. Döviz kurlarında ise dolar/TL kurunun 2026 yılı sonunda 51,00 civarında olabileceğini tahmin ediyoruz” dedi.
Barışık, beklentilerin altında geçen 2025 yılının ardından, 2026’da yatırımcılar için daha umut verici bir tablonun ortaya çıkabileceğini belirterek, “Faiz indirimlerinin artmasıyla birlikte risksiz getiri araçlarının cazibesinin azalacağını, bu nedenle Borsa İstanbul’un ucuz olduğunu düşündüğümüzü ve ilginin artacağını bekliyoruz” dedi.